Kolajen Nedir?

Kolajen Nedir?

Kolajen Nedir?


 

Kolajen, canlılığımızı ve esnekliğimizi koruyabilmemiz için hayati öneme sahip vücudumuzun en bol bulunan proteini olarak kabul edilir. İnsan vücudunda üç farklı tipte bulunan kolajen, 20 yaşından sonra her yıl yaklaşık %1 ila %1.5 oranında üretimi azalır. Bu kaybın etkilerini en aza indirmek ve sağlığımızı sürdürebilmek için bilinçli bir kolajen takviyesine ihtiyaç vardır.

 

Kolajen, kaslardan kemiklere, cilt hücrelerinden kan damarlarına, sindirim sistemi ve tendonlara kadar her yerde karşımıza çıkar. Ayrıca, cildimizin sıkılığını ve elastikiyetini artırarak cilt hücrelerini yeniler. Eklem sağlığını koruma konusunda da önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, kolajen, vücudu bir arada tutan ve gençliğimizi koruyan doğal bir mucizedir.

 

Hidrolize Kolajen Nedir?

 

Hidrolize kolajen, bilinen diğer adlarıyla kolajen hidrolizat, kolajen peptidleri veya kolajen peptidi olarak anılan, hayvanların kolajen açısından zengin dokularından elde edilen özel bir kolajen türüdür.

 

Doğal kolajen, uzun amino asit zincirlerine sahip olduğundan, vücut tarafından kolayca sindirilemez. Bu nedenle, özel enzimlerle bu uzun zincirler parçalanır ve kısa peptitlere dönüştürülür. İşte bu kısa peptitlere hidrolize kolajen denir.

 

Kolajen takviyelerinde kullanılan hidrolize kolajen, genellikle sığır, tavuk ve balıkların deri, kemik gibi kolajen açısından zengin dokularından enzimatik hidroliz yöntemiyle üretilir. Bu süreç sonucunda elde edilen hidrolize kolajen, vücut tarafından hızla emilebilir hale gelir.

 

Doğal olarak, hem insan hem de hayvanların vücudundaki kolajen, oldukça büyük molekül ağırlığına sahiptir. Doğal kolajenin ortalama molekül ağırlığı 300.000 ila 400.000 dalton arasında değişir. Bu büyüklükteki kolajen, vücut tarafından neredeyse sindirilemez. Bu nedenle, takviyelerde kullanılmak üzere doğal kolajen, daha küçük parçacıklara yani peptidlere parçalanır. Enzimatik hidroliz yöntemiyle bu işlem gerçekleştirildikten sonra elde edilen hidrolize kolajen, vücut tarafından kolayca kullanılabilir hale gelir.

 

Bu noktada, hidrolize kolajen, birçok kolajen türünü içeren ve yüksek biyoyararlılığa sahip olan bir kolajen formu olarak ön plana çıkar. Unutmayın ki, peptit, kelime anlamıyla küçük proteinler demektir, bu nedenle amino asit sayısı 50'den az olan proteinler peptit olarak adlandırılır.

 

Kolajen Çeşitleri Nelerdir?

 

İnsan vücudunda birçok farklı türde kolajen bulunur ve en az 16 farklı türden oluşur. Bunların içinde en yaygın bulunanları ise kolajen Tip 1, Tip 2, Tip 3, Tip 5 ve Tip 10'dur. Ancak genel olarak vücutta bulunan kolajenin yüzde 80 ila yüzde 90'ı Tip 1, 2 ve 3 türlerinden oluşur. Özellikle Tip 1 kolajen, vücudun yaklaşık yüzde 90'ını oluşturur.

 

İşte bu kolajen çeşitlerinin bazıları:

 

Tip 1 Kolajen

 

Tip 1 kolajen, insan vücudundaki en yaygın ve en güçlü kolajen türüdür. Tendonlar, bağ doku, organlar ve deri (dermis) gibi birçok vücut bölümünün temelini oluşturan eosinofilik liflerden meydana gelir. Tip 1 kolajen aynı zamanda kemiklerin oluşumunda kritik bir rol oynar. Yara iyileşmesini hızlandırma, cilde esneklik ve elastikiyet kazandırma, dokuları bir arada tutma gibi önemli özelliklere sahiptir.

 

Tip 2 Kolajen

 

Tip 2 kolajen, özellikle bağ doku ve kıkırdak yapısının oluşturulmasına yardımcı olan bir türdür. Eklemlerin sağlığı, genellikle Tip 2 kolajenden türetilen kıkırdaklar üzerine dayanır. Bu nedenle yaşlanma ile ilişkilendirilen eklem ağrısı veya çeşitli artrit belirtilerini hafifletmek amacıyla kullanışlıdır.

 

Tip 3 Kolajen

 

Tip 3 kolajen, retiküler liflerden meydana gelir ve vücudumuzdaki organları ve cildi oluşturan ekstraselüler matriksin temel bileşenlerindendir. Genellikle Tip 1 kolajenle birlikte bulunur ve cilde sıkılık ve elastikiyet kazandırır. Aynı zamanda kalp içinde kan damarlarını ve dokuları oluşturur. Tip 3 kolajen eksikliği, kan damarlarının yırtılmasını artırabilir.

 

Tip 4 Kolajen

 

Tip 4 kolajen, organları, kasları ve yağları çevreleyen, endotelyal hücrelerin oluşturduğu bazal lamina adı verilen dokuyu oluşturmada önemli bir rol oynar. Bazal lamina, çeşitli sinir ve kan damarı fonksiyonları için kritik bir yapıdır. Sindirim sistemi ve solunum yüzeylerinin büyük bir kısmını oluşturur.

 

Tip 5 Kolajen

 

Tip 5 kolajen, saç telleri ve dokuların oluşturulmasında önemlidir. Ayrıca, hücre yüzeylerini oluşturmak için gereklidir.

 

Tip 10 Kolajen

 

Tip 10 kolajen, yeni kemik ve eklem kıkırdaklarının oluşumuna katkıda bulunur. Kemik kırıklarının iyileşmesine yardımcı olabilir.

 

 Kolajen Ne İşe Yarar?

 

Kolajen, vücut içinde farklı görevlere sahip olan bağ dokularını yeniden inşa etme ve onarma süreçlerinde önemli bir rol oynar. Farklı organlarda farklı görevler üstlenen çeşitli kolajen tipleri bulunmaktadır. Bu kolajen tipleri şunlardır:

 

Tip 1 Kolajen:

 

Vücuttaki kolajenlerin yaklaşık %90'ını oluşturur ve en güçlü kolajen türü olarak kabul edilir. Bu tür kolajen, vücudu bir arada tutma görevini üstlenir ve birçok farklı dokunun yapısının oluşturulmasında kritik bir rol oynar. İşte Tip 1 Kolajen'in bazı temel işlevleri:

 

  • Kemik Oluşumu: Tip 1 Kolajen, kemiklerin temel bileşeni olarak görev yapar. Kemiklerin sağlamlığını ve dayanıklılığını sağlamak için önemlidir.
  • Deri Sağlığı: Ciltteki kolajen lifleri, cildin sıkı ve elastik kalmasına yardımcı olur. Bu, yaşlanmanın etkilerini azaltmak ve cilt sağlığını korumak için önemlidir.
  • Kas Yapısı: Kaslar, kas liflerinin bir arada tutulmasında ve işlevselliğinde Tip 1 Kolajen'in katkısıyla oluşur.
  • Dişlerin Oluşumu: Dişlerin ana yapı taşlarından biri olan dentin, Tip 1 Kolajen içerir.
  • Yara İyileşmesi: Tip 1 Kolajen, yaraların iyileşme sürecini hızlandırmada etkilidir. Yara dokusunun oluşturulmasında önemli bir rol oynar.
  • Organların Yapısı: Bazı iç organların yapı taşları da Tip 1 Kolajen içerir.

 

Tip 2 Kolajen:

 

Vücutta bulunan ve özellikle bağ dokularında rol oynayan bir kolajen türüdür. Bu tip kolajen, özellikle eklemlerde ve kıkırdak dokusunda bulunur. İşte Tip 2 Kolajen'in bazı temel özellikleri:

 

  • Kıkırdak Oluşumu: Tip 2 Kolajen, kıkırdak dokusunun ana bileşenlerinden biridir. Kıkırdaklar, eklemlerde bulunur ve eklemlerin hareketliliğini destekler. Bu tür kolajen, eklemlerin içindeki elastik kıkırdakların yapımında kilit bir rol oynar.
  • Eklem Sağlığı: Tip 2 Kolajen, eklem sağlığını korumada önemlidir. Özellikle yaşla ilişkili eklem ağrısı veya osteoartrit belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Yaralanma İyileşmesi: Yaralanan eklem dokularının onarımında da kullanılır. Örneğin, spor yaralanmalarının tedavisinde sıkça kullanılan bir bileşen olabilir.
  • Bağ Doku İşlevi: Tip 2 Kolajen, bağ dokusunun sağlam kalmasına yardımcı olur. Bu, vücuttaki bağ dokularının işlevselliğini sürdürebilmesi için önemlidir.
  • Bağışıklık Sistemi Desteği: Bazı çalışmalara göre, Tip 2 Kolajen, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olabilir.

 

Tip 3 Kolajen:

 

Vücutta bulunan ve farklı dokularda çeşitli görevler üstlenen bir kolajen türüdür. İşte Tip 3 Kolajen hakkında bilmeniz gereken bazı önemli detaylar:

 

  • Organlar ve Damarlar: Tip 3 Kolajen, özellikle organlar, damarlar ve cilt yapısının temel bileşenlerinden biridir. Bu tür kolajen, ekstraselüler matriksi oluşturur ve organların yapısal bütünlüğünü korur. Aynı zamanda kan damarlarının ve doku yapılarının oluşturulmasına da katkı sağlar.
  • Cilt Esnekliği: Tip 3 Kolajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını sürdürmesine yardımcı olur. Bu sayede cilt, genç ve sağlıklı bir görünümünü korur.
  • Kan Damarları: Bu tip kolajen, kalp içinde kan damarlarının yapısının oluşturulmasında önemlidir. Kan damarlarının dayanıklılığını ve işlevselliğini sürdürmesine yardımcı olur.
  • Retiküler Lifler: Tip 3 Kolajen, retiküler liflerin oluşturulmasında görev alır. Retiküler lifler, organların iç yapısını oluşturur ve bu yapılar organların işlevselliği için gereklidir.
  • Bazal Lamina: Tip 3 Kolajen, bazal lamina adı verilen doku oluşturucu tabakanın yapımında da etkilidir. Bazal lamina, sinirler ve kan damarları gibi çeşitli fonksiyonların yerine getirilmesi için gereklidir.

 

Kolajenin Faydaları

 

Kolajen, vücudun işleyişinin ve canlılığının devamı için hayati bir rol oynar. Genel olarak yaşlanma sürecini yavaşlatır ve insan ömrünü daha uzun ve sağlıklı bir şekilde yaşamamıza yardımcı olur. Kolajen, saç ve tırnak sağlığından, yaşlanma belirtileriyle mücadeleye kadar birçok alanda olumlu etkilere sahiptir.

 

İnsan yaşlanması, vücuttaki kolajen proteinlerinin azalmasına bağlı olarak meydana gelir. Cilt hücrelerinin içinde bulunan kolajen miktarı azaldıkça, cilt esnekliğini kaybeder ve derin kırışıklıkların ve çizgilerin oluşmasına neden olur. Düzenli olarak kolajen takviyesi yapmak, cildin yaşlanma sürecini geciktirerek cildin daha uzun süre esnek kalmasına katkı sağlar. Aynı zamanda cildin nem dengesini artırır ve cildin kurumasına bağlı sorunları azaltır.

 

Kolajen aynı zamanda kas gelişimine de katkı sağlar. Spor yapan kişiler, kas kitlesini artırmak ve yağ oranını azaltmak için kolajen takviyelerini kullanabilirler. Kolajen takviyeleri, vücut yağını azaltarak kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlayabilirler.

 

Kolajen Nelerde Var?

Kolajenin vücuda kazandırılması için farklı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler arasında öncelikle kolajen açısından zengin besinlerin düzenli olarak tüketilmesi yer almaktadır. Aynı zamanda toz veya sıvı formda sunulan kolajen takviyeleri, kolajen alımını artırmak için tercih edilen yöntemlerdir. Bununla birlikte, cilt bakımı için kullanılan kolajen içerikli ürünler de kolajenin dışarıdan vücuda kazandırılmasına yardımcı olur. Son olarak, kemikli et suyu tüketmek de doğal yollarla kolajen üretimini teşvik edebilir. Bu yöntemler, vücudu kolajen ile desteklemek ve bağ dokularının güçlendirilmesine katkı sağlamak için kullanılabilecek etkili yolları temsil etmektedir.

 

Kolajen içeren besinler şu şekilde sıralanabilir:

  • Kemik suyu ve paça çorbası, yüksek miktarda kolajen içerir.
  • Sebzeler arasında lahana, pancar, ıspanak ve patlıcan, kolajen bakımından zengindir.
  • Balık pulları, somon ve orkinos gibi balıklarda bulunur.
  • Kırmızı meyvelerden kiraz, elma ve çilek, kolajen içerebilir.
  • C vitamini açısından zengin meyveler, örneğin portakal, mandalina, kivi ve ananas, kolajen üretimine katkı sağlayabilir.
  • Besinlerin içerisinde likopen bulunanlar, kolajen içerebilir.
  • Sülfür açısından zengin besinler, örneğin sarımsak, soğan, siyah zeytin ve kereviz, kolajen içerebilir.

 

Kolajen Kaybına Neden Olan Etmenler Nelerdir?

 

Kolajen Kaybına Neden Olan Etmenler Şu Şekilde Sıralanabilir:

 

  • Menopoz, vücuttaki hormon dengesizlikleri nedeniyle kolajen kaybına yol açabilir.
  • Bazı tedaviler, vitamin ve mineral emilimini zorlaştırarak kolajen eksikliğine neden olabilir.
  • Sigara kullanımı, cildin yaşlanmasını hızlandırabilir ve kolajen kaybını artırabilir.
  • Şeker ve rafine edilmiş ürünlerin sık tüketimi, kolajen azalmasına katkıda bulunabilir.
  • Düzensiz uyku ve yetersiz uyku, cildin yenilenmesini engelleyebilir ve kolajen kaybını artırabilir.
  • Kronik iltihaplanma, kolajen üretimini olumsuz etkileyebilir.
  • Çevresel faktörler, özellikle aşırı toksin ve kirli hava, kolajen azalmasına katkıda bulunabilir.
  • Yanlış beslenme alışkanlıkları, cildin ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin eksikliğine neden olabilir ve bu da kolajen kaybını artırabilir.
  • Yüksek stres seviyeleri, kortizol seviyelerinin artmasına yol açarak kolajen azalmasını teşvik edebilir.
  • Uzun süre güneşe maruz kalma, ciltte kolajen kaybına neden olabilir.

 

Etiketler: Blog
Ekim 26, 2023
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.